Home AZ | EN | RU

Professor Yeganə İsmayılovanın "Türk birliyi" dərgisinə müsahibəsi

21/09/2017

Ahıskanın Sesi adlı şəxsin şəkli.

Azerbaycan'ın köklü üniversitelerinden olan Bakü Devlet Üniversitesi öğretim görevlisi Profesör Yegane İsmailova ile Bakü'de biraraya gelerek "Türk Birliği" dergimizi kendisine hediye ettik.
Erzincanda düzenlenen "Uluslararası Ahıska Türkleri Sempozyumu" zamanı "Türk Birliği" dergisi için kendisi ile yaptığımız söyleşiyi aşağıda okuyabilirsiniz!
-Yegane hanım, Öncelikle kendinizi, işlerinizi, kitabınızı tanıtırmısınız?
-Ben Yegane İsmailova, Bakü Devlet Üniversitesi’nin Filoloji bülümü profesörüyüm. Filoloji ilimler doktoruyum. Uluslararası Ahıska Türkleri Sempozyumu’na katıldığım için çok memnunum. Ben bu sempozyuma bütün Ahıska Türkleri’ne hediye ile geldim. Ahıskada yaşayan aşığın dilinden toplanan Köroğlu Destanı’nı Ahıska Türkleri’ne hediye getirdim. Bu baskıyı bir tesadüf sonucu ortaya çıkardım. 1929 yılında Azerbaycan’ın ünlü profesörü Veli Huluflu Köroğlu Destanı’nın Tovuz’dan Aşık Hüseyn Bozalganlı Um kolunu ve Ahıskalı talebesi olan Muhammed Bidzinov’dan Köroğlu Destanı’nın Ahıskalı’lara mahsus olan bir bölümünü yayımlamıştır. Veli Huluflu Selçuklular Devleti’nin tarihinden yazan ilk profesördür. O zaman Azerbaycan’ı Öğrenme Cemiyeti yaranmıştı. O Cemiyet Azerbaycan’ın bütün bölgelerinden folklor örnekleri topluyordu. Veli Huluflu da Azerbaycanın bölgelerinden bu folklor örneklerini gün yüzüne çıkarıyordu. 1927 yılında o Köroğlu Destanı’nın iki kolunu, 1929 senesinde ise Um kolunun kitabını bastı. Bu kitabın önemli olması nedenlerinden biri de “Gürcistanda yaşayan Ahıska Türkleri’nden Köroğlu Destanı” başlıklı destanı toplamıştır. Bu çok değerli ve özgür bir örnektir. Bu kitabın ikinci kısmındadır. Bu Köroğlu Destanı’nın yazıya alınmasının çok güzel bir tarihi var. Veli Huluflu yazıyor ki, bir çok diğer çeşitlerden farklı olarak Ahıska örneği Aşığın söylediği bir destandır, değiştirilmemiş, işlenmemiş, revize edilmemiştir. Bu destanı onun talebesi olan Muhammed Bidzinov Veli Huluflu’ya takdim etmiştir. Bidzinov ise bu hikayeyi Ahıska’daki Halk Aşığı Muhammed Yusifzade Qoşayev’den yazıya almıştır. Bu Köroğlu Destanı kendinemahsus ve farklı bir destandır. Bu destanda Köroğlu’un meskeni Cemilbeldir. Azerbaycan’da ise buna Çenlibel diyorlar. Cemilbel Ahıska Türkleri’nde Şavşat dağlarının güney doğusundadır. Güya o bölgede Köroğlu’nun sarayının, atının, ahırının kalıntıları şu an bile görülmektedir. Köroğlu hikayesi Türk kavimlerinin bir çoğunda vardır. Her bir halk bu rivayeti oranın ahlakına göre değişerek, kendininkileştirmiştir. Ahıska’dan gelen bu hikaye de hiç şüphe yok ki, yerli Ahıskalı’ların düşüncesini yansıtan bir eserdir. Ben 1929 yılında basılan bu kitabı ortaya çıkardıktan sonra çok ilgi çekici bir destan olduğuna göre yeniden bunu 2017 senesinde yayına hazırladım ve bu sempozyuma gelirken bütün Ahıska Türkleri’ne hediye ettim. Belki Muhammed Bidzinov’un torunları vardır, belki halk Aşığı Qoşayev’in torunları var bunların arasında. Ben bütün Ahıska Türkleri’ne bu kitabı hediye ediyorum. Ahıska Türkleri’ne Azerbaycan’ın sevgisi sonsuzdur. Sempozyumun açılışında da çok güzel seslendi. Azerbaycan’ın Ahıskalı’ları kendi doğma insanı gibi karşıladığı vurgulandı. 1990 döneminde Azerbaycan’da durum oldukça zordu, karışıktı. Kendi mültecilerimiz binlerleydi. Ama biz tüm bunlara rağmen Fergana hadiselerinden sonra Özbekistan’dan gelen bütün Ahıskalı’lara elimizden geleni, anne çocuğuna ne yapabilirse biz de onu ettik. Bugün de Ahıska Türkleri bizimle beraberdir. Onlar kendi öz doğma topraklarında yaşıyorlar. Biz onlara beraberiz.
-Daha önce Ahıska türkleriyle ilgili her hangi bir çalışmanız oldumu?
-Ben Köroğlu Destanı üzerine doktora yaptım. O zamanda bunun üzerine çalıştım. Ahıska Türkleri’nin problemleri, onların folkloru beni her zaman düşündürmüştür. Ben 1990’lı yıllardan bu yana Ahıska Türkleri ile ilgileniyorum. 2000’li yılların evvelerinde Azerbaycan televizyonunda bir program gördüm. Bu bir ses yarışmasıydı. Saatlı ilinden bir genç katılmıştı oraya. İsmi de İbrahimdi. O yarışmada jüriden başka seyirciler de oy kullanıyordu. O genç 15, 16 yaşlarında olmasına rağmen çok güzel şarkı şöylüyordu. Ama ona çok az oy gönderdiler ve o yarışmadan ayrılmak zorunda kaldı. Onun o anda gözleri doldu ve birşey söyledi. Dediki, benim de vatanım olsaydı bana da ses veren olurdu. Ben vatansızım! Benim vatanım yok, halkım yok. O gencin sözleri beni çok etkiledi. Benim beynimde her daim vatansızlık nedir? Vatanını kaybetmek nedir? Paramparça olup diğer memleketlere düşmek nedir? gibi sorular dolaştı. Bu beni çok etkiledi. O gencin şu anda Türkiye’demi ve ya Saatli’demi olduğunu bilmiyorum ama onun gözleri, sözleri ve yüzü benim gözümün önünden gitmiyor. Yani o yıllardan bu yana Ahıska Türkleri’nin tarihi, problemleri benim için çok önemlidir. Bu kitabın arkasında Gürcistan’da Ahıskalı’ların yaşadığı bölgeleri gösteren bilgiler koydum. Tarih üzere Felsefe Doktoru İctimai Televizyonun çok güzel bir çalışanı olan Mahir Qaribov’un makalesini yayınladım. Ahıska sözü Dede Korkut Destanı’nda Ak-Sıka yani Ak-Kale manasını vermektedir. Ben Mahir beye de teşekkür ediyorum. Mahir bey tüm Ahıska tarihini çok güzel şekilde ortaya koymuş.
"Ahıska bir gül idi gitti,
Bir ehli dil idi gitti.
Söyleyin sultan Mahmuda,
İstanbul kilidi gitti."
Eğer okursanız göreceksiniz ki, tahmini sayısı 600 binden fazla olan Ahıska Türkleri dünyanın 15’den fazla ülkesinde yaşıyorlar. Gürcistan Avrupa Konseyi karşısında Ahıska Türkleri’nin vatanlarına geri göç ettirilmesi ile ilgili sorumlululuk alsa da malesef bu hala yerine getirilmedi. Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye ilişkilerinin geliştiği, büyük ticaret ilişkilerinin kurulduğu Bakü -Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum qaz boru hattı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı gibi büyük projelerin hayata geçirilmesi her üç ülkenin ekonomisine pozitif bir katkı sağladığı bir dönemde, sosyal, medeni ilişkilerin geliştirilmesine de dikkat edileceği ve Ahıska Türkleri için de faydalı kararların alınması beklentisini ortaya koyuyor. Ben umuyorum ki biz sıradaki diğer sempozyuma Ahıska’da katılacağız.
-Yeni projeleriniz, yeni çalışmalarınız varmı?
-Elbette vardır. İnşAllah sürpriz olsun.
-Teşekkür ederim.
-Biz teşekkür ederiz.

Bookmark and Share